Ustun Akmen’in Tebrik Mesaji “Dogu ve Batı Arasında”

25 Şubat Uluslararası Commedia dell’Arte Günü’nün 4. yıldönümünü kutlarken İtalyan Kültür ve Sanat Birliği (SAT) bir ileti hazırlamamı isteyerek onurlandırdı beni.
Bu vesileyle, İtalya’da doğan, ama günümüzde bütün dünyaya yayılmış olan Commedia dell’Arte geleneğini tanıtmak amacıyla tiyatrocu dostlara, dünyadaki tüm tiyatroseverlere sesleniyorum.
Önce şunu söylemeliyim ki, Commedia dell’Arte, yaklaşık iki yüzyıl kadar Avrupa tiyatrosunu etkisi altına almış, çeşitli ülkelerin tiyatro yaşantılarını derinden etkilemiş İtalyan halk tiyatrosu geleneğinin adıdır.
Diğer taraftan, Commedia dell’Arte, bir kültür geleneği haline gelen, popüler kökenlerden türemiş organik ve güçlü bir gelişimin koruması altına girmezden önce, halkın geçmişteki bilgilerinin parçası olan bir halk olayı olarak tarihe kazınmıştır. Bu halk olayının, anadili farklı insanların konuştukları teatral dili bulmalarını sağlayan yol olduğu da ayrı bir gerçek payı vardır.
25 Şubat Uluslararası Dünya Commedia dell'Arte Günü'nün bu yılki ev sahibinin İstanbul olması da bence bir rastlantı sayılmamalıdır.
Nedenine gelince, açık alanda halkın ortasında oynanan geleneksel Türk halk tiyatrosu olan “ortaoyunu” kökleri de mimuslara ve commedia dell’Arte oyunlarına uzanmaktadır.
Commedia dell’Arte ile Ortaoyunu arasındaki kişiler, konular, kurgu benzerlikleri şaşırtıcıdır.
Batılı incelemeciler commedia dell’Arte’nin geleneksel Türk tiyatrosu üzerindeki etkisi üzerinde durmuş; bu etkinin kaynağını Türklerin Venedik ve Cenevizlilerle uzun süren ilişkilerine bağlamışlardır.
Arlecchino, Pantalone, Scaramuccia, Colombina’nın sırasıyla Pişekâr, Kavuklu, Sevgili (Çelebi) ve Zenne tiplerine benzemeleri hiç kuşkusuz tesadüf değildir. Gerçekten de iki gelenek arasındaki yakınlığı Pişekâr’ın kullandığı pastav/şakşak ile Arlecchino’nun tahta sopası (battocio) arasındaki benzerlik de desteklemektedir.
Diğer taraftan, Ortaoyunu’ndaki “orta” sözcüğünün Commedia dell’Arte’deki “arte” sözcüğü ile benzerliğinin de etkilenmenin doğrudan kanıtı olduğu iddia edilmektedir. Ayrıca, benzerlikler elbette bunlarla da sınırlı değildir: Bir ortaoyunu terimi olan “palanga” (meydan) sözcüğü, İtalyancadaki “palanca”yı; ortaoyunu kişilerinden ayyaş’a verilen isim olan “Matiz” sözcüğü “madidus”u (ayyaş) çağrıştırmaktadır.
Commedia dell’Arte’nin doğasında şenlik ruhu olduğundan, Uluslararası Dünya Commedia dell'Arte Günü'nün de şenlik havası içinde kutlanması gerektiğine inanmaktayım. Şenliğin hayatın ve kültürün gizli gücünü ve dinamizmini dışa vurduğunu, toplumda egemen kılınmaya çalışılan güçlerin, ideolojilerin bastırmaya çalıştıkları dinamikleri gün ışığına çıkardığını açık yüreklilikle savunuyorum.
Şenliğin bireyi değil topluluğu eksene aldığını, böylece topluluğun diğer bireyleriyle, samimi ve köklü ilişkiler kurarak varolma ve paylaşma sevincini hayata geçirme imkânı yarattığı kanısındayım.
Şenlik anlayışında olduğu gibi, Commedia dell’Arte dünyasında da her an her şeyin olabileceği, sınırların kalktığı, her türlü aşırılığın, abartının mümkün olduğu, gülünç ve korkunçluk karşıtlığının bir arada olduğu grotesk bir zemin vardır.
2013-Uluslararası Dünya Commedia dell’Arte Günü, şenlik havası içinde tiyatroculara, tiyatroseverlere kutlu olsun.    

Üstün Akmen
Sahne Sanatları Eleştirmeni